Diş protezleri, herhangi bir sebeple diş kaybı yaşayan veya diş yapısı bozulan kişilerin dişlerinin iyi hale getirilmesi için kullanılan yapay dişlerdir. Estetik anlamda görünüme katkı sağlamanın yanında diş dokularına dost olan yapılarıyla dişlerin fonksiyonlarının doğru bir şekilde yerine getirilmesine katkıda bulunurlar. Yitirilen çiğneme yetisinin geri kazanılmasını ve diş kaybı sonrası kaybolan yüz estetiğinin geri kazanılması amaçlarıyla da tercih edilen diş protezleri, her yaştan bireye uygulanabilmektedir.
Tüm bu fonksiyon kayıplarının geri kazanılması için kullanılan birçok protez türü bulunmaktadır. Hangi protezin tercih edileceği kişinin yaşı, ağız yapısı, hastalık öyküsü gibi durumlara göre farklılık göstermektedir. Tercih edilmesi gereken proteze diş hekimleri, yaptıkları tetkik ve muayenelerden sonra kişinin gereksinimlerine özel olarak karar vermektedirler. Protez tercihi yapıldıktan sonra protezin kişinin ağzına uyum sağlayabilmesi için kişiye özel ölçüler alınarak protez süreci başlatılmış olur.
Diş protezleri sabit ya da hareketli olarak tercih edilebilmektedirler. Hareketli protezlerde hasta, diş protezini takıp çıkarabilmektedir. Kişinin gereksinimlerine uygun olacak şekilde tüm dişlerin eksik olduğu durumlarda kullanılmasının yanı sıra eksik dişlerin yerini dolduracak şekilde de tasarlanabilmektedir. Hareketli protezlerin her yemek yenildikten sonra temizlenmesi gerekmektedir. Günün her saati kullanılamayan hareketli dişler kullanılmadıkları süre dâhilinde su içerisinde bekletilmelidir.
Sabit protezler, adından da anlaşılacağı gibi ağızda sabit kalan protezleridir. Çeşitli yöntemlerle ağıza sabitlenen protezlerin birçok avantajı bulunmaktadır. Çiğneme ve konuşma anlamında hareketli protezlere göre daha kullanışlı olan sabit protezler yüz estetiğine de katkı sağlamaktadır. Sabit protezler, ağız ve diş sağlığı bakımına dikkat edildiği sürece yıllarca kullanılabilir protezlerdir.
Hangi protez tercih edilirse edilsin diş protezinin yapılacağı sağlık kurumunun alanında uzman diş hekimlerinin bulunması ve teknolojik alt yapı barındıran kurumların seçilmesi kritik önem taşımaktadır.